10.10.09

AHMET BABA HAZRETLERİ




AHMET BABA HAZRETLERİ

1924 yılında Bayburt'un Oruçbeyli (Siptoros) köyünde dünyâya geldi. Zamanının büyük Allah dostu Ağlar Baba'nın ikinci oğludur. Annesinin ismi Suna'dır. Küçük yaşlardan i'tibâren babası Ağlar Baba'nın nazarlarıyla ilim, irfân, edep, adâb ve himmet feyizleriyle feyiz-yâb olup, mânevî ve rûhanî ilimler deryâsına daldı.
Ahmet Battal, Nakşî Üveysî bâbından feyiz alarak mânevî çalışmalarını çok hassâs bir şekilde sürdürmektedir. Bayburt'taki mütevâzı' dükkanında, gençliğe ve insânlığa millî yön vermek, câhilliği ve karanlık düşünceleri ortadan kaldırmak, insanlığa eğitim rûhunu aşılamak, hoşgörülü olmak ve sevenlerine bütün herkesi sevdirmek için çalışmaktadır. Yeniliğe her zaman açık olan Ahmet Battal eğitime çok farklı, yapıcı ve yeni yaklaşımlarla bakmaktadır. Her hemşehrisinin, onu seven ve sevmeyen herkesin okuyup hizmet ehli olması onun yürekten inandığı bir idealidir. Siyâset üstü bir düşünceyle, her yöne nûrdan ışıklar saçması sâyesindedir ki gönüllerde yaşamaktadır. Ziyâretçileri, ondan istifâde etmek isteyenler, sevenleri günden güne çoğalmaktadır.
İlerlemiş yaşına karşın ilk gençlik yıllarının enerjisiyle hizmetlerine devâm etmektedir.
Ahmet Battal'ın daha önceki şiirlerinde aşk ve ondan gelen coşkunluk kendini hissettirirken, sonraki şiirlerinde genelde yoğun bir didaktiklik söz konusudur. Son dönem şiirlerinde yol gösterme, öğreticilik ve eğiticilik, öğüt çizgisi, millî ufuk, vatan-millet sevgisi, ve ilmi / bilimi teşvik etme gibi konular ağır basmaktadır.
Bunun yanında şiirlerinde önceki yıllarda yaşanan kardeş kanı dökülmesini ve acı günlerin yaşanmasını önleme ve bu yönde vurgulamalar yapma, politikanın çirkin taraflarını nazara verme ve onu kişinin değişik bir açıdan yorumlaması için yön gösterme eğilimindedir. Siyâset bu ülkede hep bir kalıba bağlı olarak yapıldığından Ahmet Battal şiirlerinde yeni bir siyâset modelinin de ipuçlarını vermektedir. Bu modeli oyu verip gönlü vermeme temelinde şekillendirmekte ve bütün insanları kardeş bilip sevmeyi salık vermektedir. Bunun gerçekleşmesini ise yüreklerde Mevlâ aşkının yaygınlaşmasına bağlamaktadır. Bu da gönüllerde parti aşkını değil de hizmet aşkını doğuracaktır.
Ahmet Battal kişinin aşk, istiğrak, sekr, tevâzu' vb. kavramları rûhun, nefsin ve benliğin arıtılmasına dayalı bir süreçten geçerek, ilmi ise nûrlardan ve fenden alarak bir harmanlama yapmasını ve böylece çağımızda ve gelecekte kendisi için bir duruş kazanmasını önemle vurgulamaktadır.
Ahmet Battal'ın şiir pîrleri ve mürşidleri babası Ağlar Baba ve dedesi İrşâdî Baba'dır. Buna karşın o kendine özgü bir söyleyiş tarzını yakalamıştır.

Sade ve anlaşılır bir dille söylenen şiirlerinde sanat yapmaktan öte yeni düşüce ufukları açmak ön plandadır.
Ahmet Battal, zamanımızda sanatla yazılmış bir şiirle coşup kendinden geçmek yerine ferdin heybesine, sürekli yenilenerek çağdaş medeniyet seviyesine çıkmak düşüncesini koymasından yanadır.

Son yıllarını vecd aleminde geçiren AHMET BABA EYLÜL/2005 Tarihinde ebedi aleme uğurlanmıştır.


BEYT-İ AHMET BABA

Sinemde yarem dokundukça kanar
Yaremin sızısı ciğerim deler
Hak yolunda ölsem o da büyük kar
Ya affet geleyim ya da yaremi sar

Getirdin bizi kulluk etmek için
Şeytan ile nefse yetmedi gücüm
İradem kullanmadım hak yol için
Ya affet geleyim ya da affet suçum

Ya yak aşka ya koy aşk ateşine
Koyma kabrimde yalnız başıma
Ettiğim yazıldı gelir karşıma
Ya affet geleyim ya da yak aşkına

Korkmadım hukuktan ayrıldım haktan
Yarın mahşerde tutarlar yakamdan
Yardım gelmez ne handan ne sultandan
Ya afettir geleyim ya da kurtar haktan

Ahmet Muhammed inden ister yardım
Hakkı görmezsem derin olur derdim
Sizden başka yoktur yardım edenim
Ya affettir görüm ya da aşkla yanam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder